
Haber Giriş Tarihi : 03.07.2023 20.24 Haber Güncellenme Tarihi : 03.07.2023 20.24
Projelerini başarılarıyla taçlandırmış bir belediye başkanı : Dr. Halil İbrahim Aşgın
Çorum’un 4 yıldır belediye başkanlığı görevini sürdüren Dr. Halil İbrahim Aşgın’la farkındalık oluşturacak bir röportaja imza attık.
Belediye başkanı olma fikri Aşgın’a nereden geldi ? Bir belediye başkanı nasıl olmalı ve ne yaparsa başarılı olur ? Vaatleri arasından yapmaktan vazgeçtiği projeleri oldu mu, ne kadarını yapabildi ? Belediye başkanı olarak gerçekleştirmek istediği en büyük hayali neydi, acaba gerçekleştirebildi mi ? Nasıl bir belediyecilik anlayışına sahip ? 2024 Yerel Seçimleri’ne yönelik planları neler ? Ve belediye başkanlığı sona erdiğinde nasıl anılmak ister ? sorularını tüm içtenliği ve samimiyetiyle cevaplandırdı.
Belediye başkanlığı görevi Dr. Halil İbrahim Aşgın için “şehrin hizmetkârı” anlamında. 2019’da göreve geldiğinden beri iki temel düsturunun olduğunu bunların ‘Etik’ ve ‘Estetik’ olduğunu belirten Aşgın, seçilmeden önce vaat ettiği 32 başlık altında oluşan projelerinin de yüzde 80’lik kısmının tamamlandığını görev süresinin bitimine kadar bu oranın yüzde 94’e kadar ulaşacağını sözlerine ekledi. Şeffaflık ve hesap verilebilirliğin belediyecilikte, yerel yönetimlerde çok önemli iki kavram olduğunu da aktaran Çorum Belediye Başkanı Aşgın “Biz ne geçmişte kalabiliriz ne de tamamen geleceğin yerine konularak geçmişimizi inkâr edebiliriz.” diyerek şehir kültürü bakımından gelecek nesillere çok güzel bir şehir bırakmanın, en temel hedefi olduğunu söyledi.
Hazırsanız Çorum Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın’la gerçekleştirdiğim röportaja bir bakalım…
BİR BELEDİYE BAŞKANI DEMEK, BULUNDUĞU ŞEHRE HİZMET EDEN, ŞEHRİN HİZMETKÂRI DEMEK
— Belediye başkanı olma fikri sizde nasıl oluştu ?
— Bir hadis-i şerif var : “ İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır ” diye. Bu üniversite yıllarımızda bizim kaldığımız yurtta girişte asılı bir hadis-i şerifti ve bütün hayatımız boyunca insanlara hayırlı olmanın yollarını aradık. Sivil toplum örgütlerinde görevler aldık, sosyal sorumluluk projelerinde görevler aldık, iyilik hareketlerinde şehirde ne kadar varsa hepsine katkı vermeye çalıştık. Bu alanda da Çorum Belediyesi’yle ilgili de aldığım eğitim, Siyasal Bilgiler mezunuyum. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Kamu Yönetimi mezunuyum. Sonra yerel yönetimlerde yüksek lisans yaptım, Marmara Üniversitesi’nde. Hep aklımda böyle akademik olarak ya da farklı yönlerde yerel yönetimlerle ilgili işler vardı. Nitekim bunun akademik kısmı 2015 yılında yerel yönetimler programına hoca olarak başladı, üniversitede yerel yönetimler programında hocalık yaptım. 2018 yılına geldiğimiz zaman akademik olarak Siyasal Bilgiler mezunuyuz, yerel yönetimlerde yüksek lisans yaptık, sosyolojide doktora yaptık daha sonra. Birçok şehrin sosyal hayatında etkin birçok sivil toplum örgütünde görevlerimiz oldu. Acaba bu şehre hem akademik bilgi birikimimizi hem sosyal yönümüzü hem birçok noktadaki sivil toplum örgütü tecrübemizi ; ailemiz ticaretle uğraşıyordu biz de ticaretle ilgilendik uzun yıllar şahsen, bu birikimlerimizi acaba belediye başkanı olarak da şehre hizmet noktasında değerlendirsek mi diye bir düşünce gelişti.Ve sonra bu düşüncenin sonucunda değişik istişarelerde bulundum farklı kesimlerdeki kişilerle. “ Aklımda böyle bir şey var, bu şehre hizmet etmek istiyorum, ne dersiniz belediye başkanı olarak.” dediğimde çoğu kişi yakıştırdı yani dedi ki…
- Olumlu tepkiler geldi.
- “ Çok uygun düşünmüşsün ” , olumlu tepkiler , “ Bu şehre katkı verebilirsin .” Ve sonra nasipmiş neticede 270 bin nüfusu olan bu şehre belediye başkanı olduk. Belediye başkanlığı asında bir hizmetkârlık onu söyleyeyim, hep ifadelerimizde biz ‘belediye başkanı’, ‘başkan’ dan daha çok hizmetkâr cümlesini kullanıyoruz. Çünkü bir belediye başkanı demek bulunduğu şehre hizmet eden , o şehrin hizmetkârı demek.
İKİ TEMEL DÜSTURUM VAR : ETİK VE ESTETİK
- Sizce bir belediye başkanı nasıl olmalıdır, ne yaparsa başarılı olmuş sayılır ?
- Bir belediye başkanından şehrin beklentisi diye soruyu ben ters yüz sormak isterim yani iyi bir belediye başkanı nasıl olmalı şehre nasıl bakmalı ? Ben iki kavram üzerinden ifade edeyim : 1- Etik , 2- Estetik . Yani şehirde ahlâk, erdem. Aynı Medinetü'l Fazıla diye Fârâbî’nin çok güzel bir kitabı var, Erdemli şehri tarif ediyor. Erdemli şehirde erdemli yöneticilerin bir erdemli şehri nasıl ihya ettiğini anlatıyor. Orda olduğu gibi bir belediye başkanının en önemli özelliği etik, ahlâk olmalı.Yani insani erdemler olmalı, o şehirde bu erdemliliği yaygınlaştıracak işler yapmalı, kendisi de öyle olmalı. Yani dürüst olmalı, hilebaz, hurdabaz değil de tamamen Allah rızası için bulunduğu şehre devletin kendine verdiği imkanları, milletin kendine verdiği imkanları seferber etmeli, 1. kavramımız parantez içinde etik , 2.si de estetik. Estetik kısmı da şu, o şehir daha yaşanılabilir bir şehir olmalı daha güzel olmalı, insanların daha mutlu giderek daha mutlu olduğu bir şehre dönüşmeli ve bunu da estetik kavramı altında o şehri güzelleştirerek yapmalı. 2019’da göreve geldiğimizden bugüne benim iki temel düsturum var : etik ve estetik. 1- Ahlâklı, erdemli bir yönetim. Ahlâklı, erdemli insanlardan oluşan bir şehir için o şehrin kültürel dokusunu, altyapısını ihya etme, geliştirme, manevi boyutunu yükseltme o şehrin. Etik kavramını biraz manevi kısımla irtibatlandırıyorum o anlamda. Estetik kavramını da madde kısmıyla irtibatlandırıyorum. O şehrin kendine gelmesi, güzelleşmesi. İşte şimdi biz birçok meydanlar açıyoruz, Kadeş Barış Meydanı’nı açtık, tarihi meydanı açıyoruz, Bedesten etrafında meydan açıyoruz. Meydan aslında hem görsel olarak, estetik olarak şehirleri güzelleştiren bir unsurdur hem de şehrin nefes almasını sağlar, akciğerleridir meydanlar şehirlerin. O anlamda bunu yapıyoruz. Tarihi Kültür Yolu projemiz, Kale’nin restorasyonu, Kale etrafının tarihi dokuya uygun bir şekilde yeniden ihyası, Arasta’nın tarihi doku içerisinde yeniden hayat bulması, Veli Paşa Hanı’nın, Türkiye’nin en büyük hanının yeniden hizmete geçmesi vs. gibi konular. Dolayısıyla bir belediye başkanı başarılı mı değil mi diye düşündüğümüz zaman o şehir belediye başkanından ne bekler ona bakmak lazım. Bence şehirdeki belediye başkanı eğer etik kurallara, ahlâk ve erdem üzerine bir görüşü benimsemiştir. İkinci olarak da o şehri daha yaşanılabilir bir şehir olması noktasında bir inisiyatif alabiliyorsa o başkan doğru adamdır, doğru başkandır, o şehre çok faydalı olacaktır. Etik ve estetik yani o iki kavram.
- Vaatleriniz arasından şartlardan dolayı yapmaktan vazgeçtiğiniz projeleriniz oldu mu, yüzde kaçını gerçekleştirdiniz ?
- Tabi ki oldu, şöyle söyleyeyim “ Biz nasıl bir şehir hayal ediyoruz ? ” bunları projeye döndüre döndüre ve bu somut projeyi de adaylıktan önce halka buluşturan tek aday bendim onu söyleyeyim. Herkes şunu yapacağız bunu yapacağız ama onun dışında “ Buyur projeyle ilgili bir sunum yap, neler yapacaksın bunu halka anlat. ” Benim dışımda ben hatırlamıyorum öyle bir aday yoktu. Ama ben eğer bana yetki verirseniz, vazife verirseniz, bu şehrin hizmetkârı olarak beni seçerseniz ben şu şu projeleri yapacağım diye 32 başlık adı altında bunların altında alt projeler de var mesela 32 başlıktan bir tanesi Ulaşılabilir Şehir Projesi ’ ydi. O Ulaşılabilir Şehir Projesi’nin altında 10 tane başlık vardı.Toplamda 100 projeye karşılık gelecek şekilde beni seçmeleri durumunda ben bu şehre neler yapacağımı tek tek saydım, kartlara bastırdım, bu kartları dağıttım, bir kitapçık haline getirdim bu projelerimi onları dağıttım ve bazen bir iş yerine giriyorum diyor ki o işyerindeki kişi “Başkanım şu dağıttığın kartı bir alalım” diyor. Açıyor , bakıyorum oraya hep tik koymuş yapılanlara yapıldı diye artı koymuş. Ve eksi olarak gözüken iki, üç tane proje kaldı. Büyük bir kısmını tamamlamak nasip oldu. O listeye bakılırsa bunlar gözükür. Mesela yüzme havuzları var, spor tesisleri var. Bunların hepsini yaptık biz. Tarihi dokunun ayağa kaldırılması, Kültür-Tarih Yolu, Çorbis, Çoruminia, Gençlik Kampı, Çorumlu Obası birçok yani o kadar çok sayabilirim ki. Yaptık, yapmadığımız birkaç proje var. Mesela vazgeçtiklerimizden bir tanesi Panoramik Müze projemiz vardı bizim.32 projemiz içerisinde Panoramik Müze vardı. Mesela Şehir Müzesi de vardı. Şehir Müzesi’ni şu an yapıyoruz, ihalesini yaptık. Veli Paşa Hanı’nın üzerinde Şehir Müzesi’ni yapıyoruz. Ama Panoramik Müze pandemi dönemi ondan sonra deprem vs. şu an için lüks bir konu gibi geldi, öncelikli konu olarak düşünmedik bunu yapmama kararı aldık. Yeni dönemde aday olursak bunu tekrar gündeme getirir miyiz ? Getirebiliriz belki arkadaşlarımızı çağırarak ama çok önemli bir öncelik olarak düşünmedik Panoramik Müze’yi mesela. Ve onu projelerimiz arasında onu yapmamaya karar verdik. Yine diğeri Seyir Kulesi diye bir projemiz vardı bizim. Ve biz ilk göreve geldiğimiz zaman da daha pandemi yokken bu projeyi hazırlattık biliyor musun ? Yani o kadar da muazzam bir proje hazırlattık. Pandemi, pandemiden sonraki süreç yani bu şehrin önceliği bir seyir kulesi yapmak mıdır diye tartıştık. Ve şu an için bunu geri çektik yapmayacağız. Ama mesela Hayvan Hastanesi projelerimiz arasındaydı, şu an devam ediyor Hayvan Hastanesi.
- Kedi Evi vardı.
- Kedi evi şimdi yine yaptık devam ediyor. Mesela yeni şehir projelerimiz vardı. Bir tane yeni şehir projesi düşünmüştük, Çimento arazisini satın almamıştık o zaman şimdi iki tane yeni şehir projemiz fiiliyata geçiyor yavaş yavaş ete kemiğe bürünüyor. Daha birçok şey sayabilirim. Mesela bizim birinci sıradaki şehrin de en önemli önceliği Koçhisar İsale Hattı’ydı mesela. 53 km.’den şehrin suyunun getirilmesiydi. Bizim ilk bitirdiğimiz projelerden bir tanesi oldu, iyi ki de bitirdik. Şu an şehirde su problemi de yoksa bizim vaatlerimiz içerisinde saymış olduğum bu projeyi hayata geçirdiğimiz için. Daha birçok projemiz hamdolsun… En son mesela bizim Akşemseddin Kavşağı, Yeni İskilip Yolu’ndan gelen kavşakta farklı düzeyde köprülü kavşak projemiz vardı, çok da büyük bir projeydi.
- Orada bir şey benim dikkatimi çekti. Siz şöyle bir ifade kullanmıştınız “Trafik ışıklarına gerek yok” demiştiniz. Onu pek anlayamadım yani.
- Oradaki kavşak, modern bir kavşak, büyük, çok geniş bir kavşak. Şu an bazı modern kavşaklarda trafik ışıklarına gerek yok. Çünkü kavşak çok geniş olduğu için o kavşak, o kavşağa giren herkesi saklayabiliyor. Yani kavşak küçük olunca mecburen ışık olacak ama kavşak çok büyük bir kavşak olduğu için ışık yanıp sönünceye kadar 10 tane araç orada beklemesi gerekiyorsa o zaten kavşakta, kavşak çok geniş, orada herhangi bir trafik ışığı yok. O yüzden de tıkır tıkır işleyen, hiçbir ışıkta durulmayan muazzam bir kavşak oldu. Buna benzer mesela bizim Çöpten Elektrik Üretme projemiz vardı bu 32 projemiz içerisinde. İlk tamamladığımız projelerden bir tanesi. Şu an 8 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde elektriği biz oradan üretiyoruz. GES projemiz vardı, Güneş Enerjisi projemiz, şu an biz özellikle uzak bölgelerden getirdiğimiz sular için kullandığımız elektrik enerjimizin büyük bir kısmını kendi ürettiğimiz enerjiden bir kısmını da daha 3-5 ay önce faaliyete geçirdiğimiz GES projemizden, Güneşten Elektrik Üretme Santrali’nden üretiyoruz, birçok şey sayabilirim, hamdolsun.
- Yüzde kaçını gerçekleştirdiniz projelerinizin ?
- Yüzde 80 civarında gerçekleştirdik, devam eden projelerimiz var. Onlar da tamamlandığı zaman biz inşallah, Allah nasip eder tekrar aday olursak yüzde 94’ünü gerçekleştirmiş olarak aday olacağız.
- Büyük bir başarı sizin için.
ŞEFFAFLIK VE HESAP VERİLEBİLİRLİK YEREL YÖNETİMLERDE ÇOK ÖNEMLİ İKİ KAVRAMDIR
- Bu da çok önemli bir başarı, Türkiye’de örneği yoktur.Ve de biz bu projelerimizin tamamını 2019-2024 arası stratejik plan, 5 yıllık stratejik planlar yapılıyor. 2019’da bunların tamamını biz stratejik planımızı yaptık ve her yıl da o stratejik planımızın gereğini gerçekleştire gerçekleştire devam ediyoruz. Dediğim gibi görev süremiz bitince hedefimiz, mesela şimdi devam eden Bedesten var, çok büyük bir proje. Altında 216 parklık otopark üstünde iki katlı tarihi bedesten. Bunlar tamamlanmış olacak ve dolayısıyla biz vaatlerimizin yüzde 94’ünü tamamlamış olarak… Çünkü şeffaflık ve hesap verilebilirlik belediyecilikte, yerel yönetimlerde çok önemli iki kavramdır. Bu hesap verebilirlik. Ben demişim ki bunu yapacağız, listeyi herkese dağıtmışım ve şunları da yaptım demişim. Şeffaflık ve hesap verilebilirlik bakımından son derece önemli. Mesela şeffaflık ve hesap verilebilirlik bizim 32 vaadimizden bir tanesiydi, mesela gelir gelmez biz şunu yaptık, bütün ihalelerimiz, ihale sonuçlarımız, aldığımız, verdiğimiz, ödediğimiz paralar, ne kadar milletin merak ettiği bilgi varsa tamamını internet sitemizde şeffaflık ve hesap verilebilirlik diye bir tag koyduk. Bütün belediyelere örnek bir şekilde. Basıyorsunuz nereye ihale yapmışız, kime yapmışız, belge aramaya da gerek yok. Bu belgelerin tamamını ilan ediyoruz.
- Belediye başkanı olarak sizin gerçekleştirmek istediğiniz en büyük hayaliniz neydi, gerçekleştirebildiniz mi ?
- En büyük hayalim, belediye başkanı olduktan sonra karar verdiğim bir şey, onu söyleyeyim. Şehrin tarihi, kültürel alt yapısını yeniden ihya etmek, benim en önemli düşüncem buydu. Çünkü şehirler de insanlar gibidir ve yaşayan organizmalardır ve yaşanamaz hale gelmişti şehirlerimiz. Bunun için yeni meydanlar, tarihi yapının ayağa kaldırılması gibi birçok projemiz vardı.Ama özellikle Tarihi Kent Meydanı diye bir projemiz yoktu.Ulu Cami merkezde olmak üzere şehrin merkezinde 14 bin 500 m² genişliğe ulaşacak.Bittiği zaman bir Tarihi Meydan’ı ortaya çıkarmak, aynen 150 yıl önceki Çorum’u tekrar ortaya çıkarmak…Başkan olduktan sonra ufkumuz açıldı, yapabileceklerimizi gördük.Mesela oradaki bankaların yıkılmasını ben hayal bile edemezdim, Halkbank’ın yıkılması, Ziraat Bankası’nın yıkılması, bunlar inanılmaz şeyler, onu söyleyeyim.Bir tanesi bu Tarihi Meydan, benim en büyük bitimini görmek istediğim, hayal ettiğim yer. Nitekim orada Çorum’un en eski tarihi yapısı olan Güpür Hamamı artık elden çıkmıştı, biz orayı satın aldık mesela. Onu bile hayal edemezdik.
- Dikiciler Arastası var.
- Dikiciler Arastası’nı yaptık, orayı bitirdik zaten. Dolayısıyla o Tarihi Şehir Meydanı benim en büyük hayalim bitimini görmek ve çok hızlı da gidiyor. Kamulaştırmalar yaparak, yıkımlar yaparak devam ettiriyoruz. İkinci bir şey de yeni bir şehir olarak Çimento arazisi 2 milyon m² büyüklüğünde bir alana karşılık geliyor, çok büyük bir alan ve orada yeni şehir projemiz de şu an bitti. Bunu da ilan edeceğiz yakında. Orada da Yeni Çorum imajıyla modern bir şehri yani bir tarafta Kadim Çorum’u, Saat Kulesi merkezli, Ulu Cami merkezli kadim, eski, geleneksel Çorum’u bir tarafta da Çimento’da Modern Çorum’u inşa edeceğiz. Ki biz ne geçmişte kalabiliriz ne de tamamen geleceğin yerine konularak geçmişimizi inkâr edebiliriz. Biz ayağı atide olan maziyiz diyor ya Yahya Kemal. Hakikaten ayağımızın bir tanesi atide, geçmişimizde. O, Tarihi Çorum Meydanı’nı temsil ediyor.Bir ayağımızda da gelecek, Çimento Fabrikası’nı temsil ediyor.Bu ikisini birleştirerek inşallah şehir kültürü bakımından gelecek nesillere çok güzel bir şehir bırakmak, en temel hedefimiz bu.
- Belediyecilik anlayışınızdan kısaca bahsedebilir misiniz ?
- Belediyeler, halka en yakın kamu kuruluşlarıdır ve seçimle iş başına gelirler. Seçimle iş başına yönetiminin gelmiş olması diğer kamu kurumlarından belediyeleri ayıran en öemli unsurdur. Halkın istediği adamlar yönetir belediyeleri.Valiliği halkın istediği değil kim atanırsa o olur,atanmışlar. Ama Çorum Belediyesi, tüm belediyeler için en önemli şey seçimle iş başına gelmesidir. Seçenlere karşı sorumluluğu vardır belediye başkanlarının.Yani sorumsuz kişiler değillerdir, kafasına göre takılamazlar.Onu oraya getirten irade hangi doğrultuda hizmetleri hangi şekilde istiyorsa belediye başkanının o doğrultuda hareket etmesi gerekiyor, kafasına göre takılması gerekmez.O anlamda da biraz önce söylediğim şeffaflık,hesap verilebilirlik ve katılım.Karar alma mekanizmalarına halkın katılımı, halkın sürekli bilgilendirilmesi, sürekli yapılan hizmetlerle haberdar edilmesi.Bu çok önemli.Bir belediye başkanı zaten halktan asla kopmamalı, her zaman halkın içinde olmalı, sorunları doğrudan tespit etmeli.Halktan bizzat almalı,aracı kullanmadan almalı ve anlatırken de bizzat kendiliğinden bir belediye başkanı ve ekibi halka bunları doğrudan anlatmalı.Doğrudan demokrasi bakımından da belki en önemli kurumlar, belediyelerdir diye düşünüyorum.
- 2024 Yerel Seçimleri’ne yönelik planlarınız var mı, varsa paylaşabilir misiniz ?
- Tabi ki var. Bir kere belediye başkanlığımızın ilk dönemi olduğu için bu dönem bazı şeyleri yaşayarak öğrendik, belediye başkanı sıfatımızla ve üst yönetim olarak sorunları bizzat yaşayarak gördüğümüz sorunlar var. Önümüzdeki dönem için en önemli şey şu olacak, en önemli bizim ufkumuz ya da vizyonumuz kentin sağlıklı dönüşümünün temin edilmesi. Kentsel dönüşüm dediğimiz şeyin şehrin doğasını yıpratmadan, şehrin dinamiklerini yok saymadan, şehrin ruhuna dokunmadan, o ruhu da ihya ederek, o kentsel dönüşümün şehrin tüm dinamikleriyle hareket etmek suretiyle sağlanması lazım. Eğer bu başarılabilirse Çorum şehri bundan yüz yıl sonrasına da sağlıklı bir şehir olarak adım atar ve devam eder. Bu başarılamazsa şehrin merkezinde gettolar oluşur, şehrin merkezinde insanların giremeyeceği gecekondular oluşur. Şehrin çeperleri daha modern daha yeni binalar daha ulaşıma erişimi kolay ama şehrin merkezi arterlerinde bu dönüşüm sağlanamazsa adeta kanserli yapı gibi o vücutta şehrin ileriye yönelik olarak yürüyüşünde ciddi sorunlar yaşanır.
- İçinden çıkılamaz bir hal alır.
- Alır.O anlamda gettosu olmayan bir şehir olsun, gecekondusu olmayan bir şehir olsun.Nefes alan, yaşayan, bütün hücreleri canlı bir şehir olsun.Önümüzdeki sürecin temel mottosu bu olacaktır,onu söyleyeyim başkan olarak da.Şehri insan sermayesiyle, beşeri sermayesiyle, tarihi sermayesiyle, mimari sermayesiyle, estetik sermayesiyle şehri yarınlara taşımak için alınması gereken kararlar ki bunların bir kısmı radikal kararlar olacaktır. Bu dönemde de aldık o kararları Tarihi Meydan yaparken o bankaların yıkılması öyle basit kararlar açıkçası değil. Radikal kararlar almak gerekecektir. Şehrin sağlıklı bir şekilde kentsel dönüşümünün ihtiyaçları da gözetilerek halkın katılımıyla beraber sağlanması ve şehrin önümüzdeki yüzyıllara doğru daha sağlıklı naklinin, intikali sağlanması temel mottomuz olacaktır, temel yaklaşımımız olacaktır.
- Belediye başkanlığınız sona erdiğinde nasıl anılmak istersiniz ?
- Hayırla anılmak isterim.